29 Aralık 2012 Cumartesi

Düşüneyazdım...

Fotoyazıyordum, bugün de düşüneyazmak istedim.

Düşlerine mi yazdım, düşünerek mi yazdım? Belki de her ikisini de yaptım. Farkeder mi, yazdım sonuçta. Sen de okudun güzel okuyucu.


Bol kontrastlı hayatlar yaşıyoruz. Yaşantımızın tam ortasından geçen çizgiler var her saniyemizi birbirinden ayıran. Az önce farklı şeyler okuyorken, şimdi farklı şeyler okuyorsun. Her an değiştiriyoruz yaşadıklarımızı. Ne kadar farkındasın bunun?
Bazen farkında olmamalısın da. Karşına çıkan küçük sürprizler gibi görmelisin. Tadını çıkartmaya bakmalısın.

Ama siyah ve beyazın ne kadar tadına bakabilirsin ki? Siyah ve beyaz işte. Birbirine zıt iki renk. Hayat da siyah ve beyazlardan oluşmuyor mu? Yoksa saniyeler grileştiriyor mu? Hayatın grileşiyor mu? Anıların mı grileşiyor? Hatırlamak zorlaşıyor bazen anıları. Bugün siyah ve beyazı yaşarken, grileri görmek zor oluyor zamanın içinde.


Peki hayatlarımız gerçekten siyah ve beyaz mı sadece? Griler siyah ve beyazı oluştururken, maviye hiç mi yer yok yaşadıklarında? Ortalarda gezinmiyor musun hiç? Evet veya hayır mı bütün soruların cevabı? Bugün mutluyken yarın mutsuz mu olmalısın? Biraz mutlu biraz mutsuz olduğunda, hayatına sarı diyemiyor musun?
İlkbahara yeşil, kışa mavi, sonbahara sarı demek için siyah ve beyazı çıkartıyor musun hayatından?
Mutsuzken hayatın siyah da, mutluyken sadece beyaz mı? Pembelere yer vermiyor musun hayatında?



Biraz turuncuya yer yok mu hayatımızda? Sarı da ekleyip hüzünlenelim biraz. Kırmızılarla canlanıp, yeşil ile huzur bulalım. Moralimiz bozulduğunda hayatımız siyah olmasın. Mor geçsin gözümüzün önünden, lacivert görelim hayatı.

Pembe ekleyelim. Toz pembe ekleyelim.

Siyah ve beyazdan oluşmasın günlerimiz. Her bir saniyeyi renklendirelim. Güzel olmaz mı mavide bulmak umudu?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder