21 Nisan 2015 Salı

Gün Koleksiyonu

Aslında bütün yaşadıklarımız bir koleksiyonun parçası olarak yerleşmiyor mu hayatlarımıza? Anılarımız, her gün her saniye bir parça daha ekliyor koleksiyonlarımıza. 

Bir de anıları somut nesnelerin koleksiyonlarıyla birleştirebilirsek, işte o zaman mükemmel bir bütünlük oluşuyor. Kimisi kum koleksiyonu yapar, kimisi para koleksiyonu... Benim koleksiyonum ise hala çok somutlaşabilmiş değil. Gün koleksiyonu...




Gün aydınlanmadan hemen önce, alacakaranlık vakti için bütün kötülükleri saklar derler. Sonrasında, bütün kötülüklerin üzeri örtüldükten sonra, yeni gün aydınlanmaya başlar. Temiz bir sayfa açmak gibi aynı.

Peki günün ilk ışıklarının, günü size her zaman gördüğünüzden daha farklı gösterebileceğini biliyor muydunuz? 




Bu noktadan sonra, aydınlığın aldatıcı olduğunu mu düşüneceksiniz?




Yoksa size bütün gerçekleri göstermeye çalıştığını mı?




O an içinizi ısıtan yeni doğan gün, ilerledikçe sizden kaçmaya çalışırsa? Yerlerde gölgeler oluşmaya başladığında tekrar bir alacakaranlığa girdiğinizi mi düşüneceksiniz?




Daha da kötüsü, gün batmaya başladığında, tamamen mi karanlığa gömüleceksiniz?




Daha bir kaç zaman önce günün uyanışını gördüğünüz yerde, günün batışını gördüğünüzde umutsuzluk mu kaplayacak içinizi?




Karanlığın cazibesine kapılacak mısınız?




Günün kaybolmasından, gökyüzünün karanlıkla dolmasından mutluluk mu duyacaksınız?




Belki de ışığın yeryüzüne ulaşabilmek için gösterdiği son çabada, son çırpınışlarda bir güzellik bulacaksınız?




Fakat eninde sonunda gün batacak. Karanlık kaplayacak gördüklerinizi...




Ve tam karanlıktan önce, son bir kez selamlayacak aydınlık sizi...




Işık gittikten sonra bile aydınlığı görebileceğinizi ima ediyor sanki. Peki siz ne düşüneceksiniz o andan sonra? Işık gittikten sonra bile aydınlıkta bulabilecek misiniz kendinizi?




Karanlığın da güzellikler saklayabileceğine inanabilir misiniz?




O güzelliklere farklı farklı bakmayı düşünür müsünüz hiç? Belki de doğru yerden bakmadığınız için güzel görünmüyordur size?




O anda bile lekelenebilir düşünceleriniz...




Ama istediğiniz an karanlıkta bile aydınlık olduğuna inanabilecek misiniz gerçekten?




Karanlıkta bile bulabileceğiniz aydınlığı, aslında yeni doğan günlerin sakladığını farkettiğiniz zaman ne olacak peki?




Ne olacak biliyor musunuz? Ben de bilmiyorum... Bunu öğrenebilmek sadece sizlerin elinde. Hayatınızda yer etmiş aydınlık ve karanlık anıların düşüncelerinizi nasıl yönlendireceğine siz karar vereceksiniz. Aydınlığın aslında düşündüğünüz kadar iyi olmadığını, karanlığın aslında içinde aydınlıklar bardındırabildiğini gördüğünüz an, hiç bir şeyin gördüğünüz haliyle hayatınızda yer almadığını da fark edebilirsiniz.

İşte ben o günden sonra gün koleksiyonuna başladım. Her yeni gün yeni bir koleksiyon parçası. Her yeni gün, yeni bir bilinmezlik. Bunun neresi koleksiyon diye soracak olursanız;
Her bir parçasını kendi istediğiniz gibi oluşturabileceğiniz bir koleksiyondan daha güzeli mi var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder